CHP’li Arpacı tekstil sektöründeki krizi Meclis’e taşıdı
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Ticaret Bakanlığı’nın 2023 bütçe tasarısının görüşülmesi sırasında konuşan CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, tekstil sektöründeki krizi gündeme getirdi.
“BÖYLE ENFLASYONLA MÜCADELE ETMENİN YÖNTEMİ YOK”
Konuşmasına enflasyon verilerine dikkat çekerek başlayan Şeref Arpacı, şunları söyledi: “Bugün enflasyon ilkokul öğrencisinden en büyük sanayi kuruluşunun başkanına kadar herkesin gündeminde. Ama maalesef enflasyonla topyekûn bir mücadele içinde değiliz. Her bakanlık mücadele ediyor ama maalesef kolektif bir mücadele yok. Geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası Başkanımız Gaye Hanım’ı ağırladık, burada sunumunu dinledik ve o sunumda aslında enflasyonun Haziran 2024’e kadar devam edeceğini, parasal sıkılaştırma politikalarının devam edeceğini ve işsizliğin artacağını aktarmıştı. Merkez Bankamız parasal sıkılaştırma politikalarıyla talep enflasyonunu yönetmeye çalışıyor. Burada amaç aslında parayı ve krediyi azaltmak, böylece tüccar zor durumda kalarak malını ucuza satarak fiyatları düşürüyor. Böyle bir enflasyonla mücadele yöntemi mümkün değildir, çok büyük zararlara neden olur. Bu mücadele ancak gıda enflasyonuyla mücadele için soğan depolarına ve açılan satış noktalarına yapılan baskınlar kadar başarılı olabilir. Ancak enflasyonun 2024’te de devam etmesi ve daraltıcı politikaların devam etmesi aslında bizi stagflasyon dediğimiz yüksek enflasyon ve durgunluk ortamına sürükleyeceğini düşünüyorum. Peki Bakanlığımız stagflasyonla ilgili nasıl bir çalışma yapacak, nasıl destekler sağlayacak, 2024 için neler planlıyor? Bunları da sizden duymak istiyoruz dedi.
“ENFLASYONLA TEK TARAFLI MÜCADELE”
Maliyet enflasyonuna dikkat çekerek konuşmasına devam eden CH’li Arpacı, şunları söyledi: “Talep enflasyonunu konuştuk ama bu konuda tek taraflı bir mücadele var. Ağustos 2022’den Mart 2023’e kadar yaklaşık dokuz ay döviz kurunu sabit tuttuk, faizleri düşürdük ama üretici enflasyonu yüzde 150, tüketici enflasyonu ise yüzde 85 seviyesindeydi. Yani sadece faizle, sadece döviz tutarak enflasyonda bir başarı elde edemedik. Çünkü o dönemde doğalgaza 12 kat, elektriğe 8 kat, emeğe ise 4 kat zam geldi. Seçim döneminde olduğumuz için ailelere verilmeyen zamlar sadece sanayiciye dayatıldı, dolayısıyla bir fabrikada üretilen her şeye zam yapıldı. O dönemde sütün fiyatı 8 lira iken peynirin kilosu 120 liraya çıktı. Bunun nedeni peynir talebi değildi; Bunun nedeni üreticilere uygulanan fiyat artışlarıydı. Demek istediğim, maalesef maliyet enflasyonuyla da mücadele edilmesi gerekiyor. Az önce bahsettiğim dönemde maalesef bu mücadele yapılmadığı için enflasyon yüzde 150’lere çıktı, döviz kuru baskılandığı için de dövizde çok büyük bir enflasyon yaşandı. Aralık 2022 ve Ocak 2023’te rakiplerimizden daha pahalı elektrik kullandık. O dönemde elektriğin fiyatı Türkiye’de 23 sent, Çin’de 12 sent, Pakistan’da 8 sent, Mısır’da 6 sentti. Bu nedenle maalesef Türkiye’de üretilecek birçok ürünü ithal ederek cari açığı artıracak önlemler alındı. “Para politikasındaki hatalar bizi buraya getirdi” dedi.
“TEKSTİLDE GÖRÜLEN İNSAN SAYISI 500 BİNE ULAŞACAK”
Tekstil sektöründeki krize değinen Arpacı, şunları söyledi: “Yılın ilk üç ayında özellikle tekstil sektöründe işten çıkarılanların (emeklilik yaşına takılanların) sayısının azalmasıyla birlikte, bu dönemde kişi sayısı da azaldı. Türkiye’de işten çıkarılan kişi sayısı 150 bin civarındaydı.Ege İhracatçı Birliklerimiz Başkanı Jak Eskinazi’ye göre bu rakam 500 bin civarına ulaşacak.Tekstil ve hazır giyim sektörleri ihracata kilo bazında katkıları nedeniyle önemli. çok yüksek ve çalışan kadın sayısı da çok fazla, dolayısıyla Türkiye’de istihdam yaratan en önemli sektörlerden biri ama son dönemde yapılan bir yanlışın altını çizmek istiyorum, biliyorsunuz pamukta, iplikte, kumaşta. ham kumaşlara ise ek vergi getirildi, yani aktif işlem belgesi olmayan Türk üreticiler için ilave %10 vergi artışı sağlandı. Türkiye’de özellikle hazır giyim sektöründe fiyat artışı olacağını ve bunun satış fiyatlarını etkileyeceğini de göz önünde bulundurmamız gerekiyor. “Dolayısıyla fiyat artışlarını yalnızca maliye politikası ve vergilerle düzenleyemeyeceğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum” dedi.
