Son haber: 2024-2025 yükseköğretim öğretim yılı açılış töreni Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Tören kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kürsüye çıkarak konuşma yaptı. Erdoğan’ın gündeminde eğitim alanında alınan tedbirler ve son dönemde tepkilere yol açan olaylar yer aldı.
“ESKİ KÖTÜ GÜNLERE ASLA GERİ DÖNMEYECEĞİZ”
Erdoğan’ın konuşmasındaki en önemli mesajlar şunlar:
-
Dünyanın ilk eğitim ve öğretim merkezlerinin ortaya çıktığı medeniyetlerin beşiği Anadolu’nun bin yıllık sakinleriyiz.
-
Eğitim her zaman gündemimizin ilk sıralarında yer aldı. Türk eğitim sisteminin iyileştirilmesini ana önceliğimiz olarak belirledik. Eğitim sisteminin tamamının geliştirilmesini temel önceliğimiz olarak görüyoruz.
-
Üniversite ücretleri protestolara konu oldu ve kenar gruplar bu konuyu istismar etti. Çözümü 2012 yılında ürettik.
- Üniversitelerdeki ideolojik baskıyı ortadan kaldırdık. Üniversitelerimizi hiçbir zaman eski kötü günlere döndürmeyeceğiz.
“BİZİ ÜST EKRANDAN YARGILAYANLARIN TUTUMUNU HEPİMİZ GÖRDÜK”
-
Türkiye, özellikle düşünce ve düşünce özgürlüğü konusunda Batılı ülkelerden sık sık eleştirilere maruz kaldı ve olmaya da devam ediyor. Yıllarca bize demokrasiyi verdiler, üniversiteler açısından ülkemize özgürlük dersi verdiler. Ama bize en üst düzeyden ahkam kesenlerin Gazze’deki soykırıma karşı nasıl davrandıklarını hepimiz gördük. “Gazze’de soykırım var” diyen öğrenciler polis şiddetine maruz kalarak yere sürüklendi.
- Üniversitelerimizin gençlerimizin entelektüel geleneklerini ve karakter gelişimlerini ihmal etmemesi önemlidir. Gençlerimizin iyi bir eğitim almasının yanı sıra vicdanlı, bilinçli ve sorumluluk sahibi olmalarına da aynı derecede önem veriyoruz.
SON OLAYLARA TEPKİ VERDİ
- Son günlerde millet olarak yüreklerimizi parçalayan olaylara tanık oluyoruz. Cami avlusunda halkımıza menfur bir saldırı oldu. Genç polisimiz İstanbul’da alçakça şehit edildi. Geçtiğimiz Cuma günü iki kızımız vahşi bir cinayetin kurbanı oldu. Öldürülen iki çocuğumuza da Allah’tan rahmet diliyorum. Bu acıların yaşanmasında bazen dijital platformlardan yayılan irin, bazen sapkın hareketler, bazen uyuşturucu, bazen alkol sorunları, bazen dizilerin teşvik ettiği mafya kültürü, bazen de sistemimizdeki uygulama ve düzeltmelerdeki boşlukların rol oynadığını görüyoruz. . .
“Gençlerimizin sosyal medyanın karanlık köylerinde kaybolmasına seyirci kalamayız”
- Bu vakaların çoğunda hem fail hem de mağdur gençtir. Millet ve devlet olarak bu olayların önüne geçmeliyiz. Gençlerimizi popüler kültürün insafına bırakıp sosyal medya ve dijital kanalların karanlık koridorlarında kaybolmalarını izleyemeyiz. Milletimizi yüzyıllardır sarsılmaz kılan milli ve manevi değerlerimiz bu mücadelemizde en büyük destekçimiz olacaktır. Önümüzdeki dönemi tüm bu sorunları daha büyük bir kararlılıkla ele aldığımız bir döneme dönüştürmek istiyoruz.